Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada 18 yıl hapis cezası verilen şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, eylemler ve davayla ilgili açıklamasını tepki gösterdi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Meriç Demir Kahraman, “Gezi Davası ile ilgili 7 Şubat 2025 tarihli açıklamalarınız gerçeği yansıtmıyor. Vicdana ve adalete ise aykırı. Eşim ve meslektaşım Dr. Tayfun Kahraman özelinde konuşacağım. Gezi’yi bir kalkışma diye yaftalayıp ‘Organize edenlerin cezaları verildi, Yargıtay da onadı’ diyerek oldubittiye getirme çabanızı bir hukukçuya yakıştıramıyorum” dedi.
‘BERAATİN BOZULMASINA GEREKÇE GÖSTERİLEN ÇARŞI DAVASI’NDA BERAAT KARARI VERİLDİ’
Dava sürecini hatırlatan Kahraman, şunları söyledi:
“Gezi’den 6 yıl sonra açılan bu davada 2020 yılında ‘suç teşkil eden eylem ve bunlara dair somut delil olmadığı gerekçesi’ ile 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘oy birliğiyle’ beraat kararı verildi. Beraat kararı veren hakimler sürüldü, HSK haklarında işlem başlattı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi bu dosyada ‘cebir ve şiddet ile hükümeti devirmeye teşebbüs suçuna’ dair delil yoksa belki Çarşı Davası’nda vardır diyerek beraat kararını bozdu ve iki davayı birleştirerek yeniden yargılama başlattı. Böylece Gezi Davası da 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Gezi Davası şiddet ve cebir unsuru bulunması için birleştirildiği Çarşı Davası’ndan 5 duruşma sonrasında tekrar ayrıldı ve 25 Nisan 2022’de bu dosyaya tek bir satır yeni bilgi/belge eklenmeden, tek bir satır hukuki gerekçe/somut delil sunulmadan ve ‘oy çokluğuyla’ en ağır cezalar yağdırıldı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Eylül 2023’te Gezi Davası’nı ‘hiçbir gerekçe ve delil sunmaksızın’ bazı sanıklar için bozdu, bazıları için ise onadı. Şiddet ve cebir ile hiçbir ilişkisi olmayan Gezi Davası sanıklarına en ağır cezaları oy çokluğuyla, gerekçesiz delilsiz yağdıran 13. ACM hakimleri önceki beraat kararının bozulmasına gerekçe edilen Çarşı Davası’nda oy birliği ile beraat kararı verdi.”
‘DELİLLER SUNULMADAN, SOMUT SUÇUMUZ SUNULMADAN HAYATIMIZ KARARTILDI’
Yılmaz Tunç’a sorular yönelten Kahraman, “Şubat 2020 tarihli 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin oy birliği ile verdiği beraat kararını okudunuz mu? Ocak 2021 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi’nin beraati bozma kararını okudunuz mu? Nisan 2022 tarihli 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin oy çokluğu ile verdiği tutuklama kararını okudunuz mu? Eylül 2023 tarihli Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Davası sanıklarından 5 kişiye onama 3 kişiye bozma kararını okudunuz mu? Aralık 2024 tarihli 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Çarşı Davası’nda verdiği beraat kararını okudunuz mu?” dedi.
“Ben hepsini okudum. Tüm süreçleri yaşadım” diyen Kahraman, “Vicdanıyla karar veren hakimlerin sürüldüğü, istenilen kararlar çıkana kadar süren, lehimize delillerin dinlenmediği, aleyhimize delillerin sunulmadığı, somut suçumuzun anlatılmadığı kararlar ile hayatımızın karartılmasını, kızım Vera ile birlikte gün be gün yaşadım. Tüm bunlara rağmen bu dava sürecinin gerçekten adil, hakkaniyetli yürüdüğünü iddia edebilir misiniz? Madem öyle, AYM neden başvurumuzu bekletiyor? Bu sorularıma cevabınız var mı?” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Habertürk Televizyonu’ndaki açıklamasında “O günleri hatırlayacak olursak, Arap Baharı’nın Türkiye’ye geliyor gibi izlenim söz konusuydu. Gezi Parkı’ndaki 2 ağacın yer değiştirilmesiyle başlatılan bir protesto eylemi maalesef yakma, yıkma olarak başka bir şeye dönüştü. Ölümler oldu, basın araçları yakıldı, terörist paçavraları AKM binasına asıldı. Sonrasında yargılama süreci başladı. Eylemleri koordine edenler, organize edelerle ilgili kamu davası açıldı. İlk derece mahkemesi karar verdi, Yargıtay kararı onadı ve kesinleşmiş karar söz konusu. Gezi Parkı olaylarının hükümete karşı darbe kalkışması olduğuna yönelik bir karar söz konusu” demişti.
(SOSYAL MEDYA)
More Stories
Çayırova’da Eşini Vuran Kadın Tutuklandı
MİT Başkanı İbrahim Kalın İran’da
SP Genel Başkanı Arıkan İzmir’de Esnaf ve Gençlerle Buluştu